Karaman, bir WhatsApp grubunda paylaştığı sözleri köşesine taşıdı. AKP iktidarının muhafazakar camiada da büyük tepkilere yol açan İsrail’le devam eden ticari ilişkilerine yine değinmeyen Karaman, çok işe yaradığını öne sürdüğü boykot çağrısını da yineledi.
Hayrettin Karaman, bugünkü köşe yazısında şu ifadelere yer verdi:
“İsrail zulmünü dinlemekten, görmekten kalbimizde yanacak takat kalmadı, ama sözlü dua ile yetinmek olmaz ve yetmez. Elbette başka şeyler yapanlar da var, ancak yetmiyor, zulüm devam ediyor.
Bir whatsapp grubunda aşağıdaki sözleri yazdım:
Ramazan cümlemizi Yaratana layık kullar eylesin. Bu eylemeye bizim katkımıza Rabbim yardımcımız olsun.
Gazze konusuna gelelim; aslında hiç gitmeyelim de gelmeye hacet kalmasın!
Bu çağın uluslararası ilişkilerde felsefe ve ahlakı iki temele dayanıyor: Çıkar ve bunu sağlayacak güç.
BM dahil Batı ve Doğu her gün İsrail’i kınıyor. Yapmayın etmeyin diyorlar. Müslümanlar dua ediyor, siyonistlere lanet okuyorlar… Şu ana kadar tatmin edici bir sonuç oluşmadı. Çünkü İsrail’in elinde çok zora düşerse kullanabileceği nükleer silah gücü var, bir de arkasında ABD; yani güç ve sınır tanımayan bir çıkar (amaç) hırsı.
İşte bu iki sâik varsa insaf ve merhamet dilemenin faydası olmuyor.
Peki ne yapalım?
Açlıktan ölmemeleri için elimizden ne geliyorsa fert, kuruluşlar ve devlet olarak onu yapalım; tekrar ediyorum “elimizden ne gelirse!”
Tabii orta vadede olur ama mutlaka atom bombamız olsun. (Kenevir de ekelim)
Her dem sözünü ettiğimiz şu birlik; evet daha küçük sayılacak ayrılık sebeplerini paranteze alarak ne kadarı oluyorsa o kadar birliği vazgeçilemez amaç ve gayret konusu edinelim
Bütün dünyada çok adamımız var. Düzenli lobi faaliyeti yapalım ve bu maksatla örgütlenelim…
Tabii daha yapılacaklar da vardır ama öncelikli gördüklerimi yazdım.
…
Şimdi şunu hatırlatmak üzere ekliyorum:
“En kolay cihad” adını vermiştim boykota.
Etkili olduğu da kesinlik kazandı.
Peki niçin her Müslüman bunu yapmıyor; bu “elimizden gelen bir şey” değil mi? Kim mani olabilir. Bir malı, zaruret yoksa almazsınız vesselam, az çok onun yerini tutanı alırsınız vesselam, yahu bunu niçin yapmıyoruz, Allah sormaz mı!!!”