İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri Protesto Eylemi Gerçekleştirdi
İSTANBUL – Dersim ve Ovacık belediyelerine kayyım atanması üzerine İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, Şişhane’de bir protesto eylemi düzenledi. Protestoya Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli ve Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan da katıldı.
Konuşmasında Meral Danış Beştaş, “Kayyım iktidarın seçimle alamadığını zorbalıkla belediye binasına el koyuyor. Ama şunu unutuyorlar. Halkın temsilcisi değiller. Dersim halkı Seyit Rıza’dan bugüne iradesini ortaya koydu. Zorbalıkla el koyduğunuz belediyeleri siz vermeseniz bile biz geri alacağız” ifadelerini kullandı.
‘KAYYIM ÇÖKÜŞÜNÜZÜ DURDURAMAZ’
İskender Bayhan ise “Halkın ekmeğiyle oynayanlar halkın iradesiyle de oynuyor. Ölene kadar iktidarda kalmak için kayyım siyasetinden medet umuyorlar. Ama kayyım sizin iktidarınızın çöküşünü durduramaz. Bunu bilesiniz” dedi.
‘AYAKTA DURAMAYACAKSINIZ’
“Darbeciler iş başında. Tıpkı 12 Eylül’de olduğu gibi” diyen Sezai Temelli, “Niyetlerinin darbelerle bu ülkeyi yönetmek olduğunu biliyoruz. Bu ülkede yoksulluk varken bu iktidar bütün kaynaklarını Kürt düşmanlığına, savaşa ve şiddete ayırarak ayakta durmaya çalışıyor. Ayakta duramayacaksınız” şeklinde konuştu.
Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri adına basın metnini DİSK İstanbul temsilcisi Asalettin Arslanoğlu okudu. Açıklamada öne çıkan başlıklar şöyle:
KAYYIM POLİTİKALARINI TARİHİN ÇÖPLÜĞÜNE GÖMÜYOR
Siyasi iktidar belediyeler üzerinde sallandırdığı kayyım sopasından vazgeçmiyor. Önce Hakkari, sonra Esenyurt, ardından Mardin, Batman ve Halfeti ve şimdi de Dersim ve Ovacık’ın halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanlarını görevden almış, yerine de kayyımlar atanmıştır. Ancak halkın iradesini, seçme seçilme hakkını ayaklar altına alan kayyım politikaları yeni değil. AKP-MHP iktidarı kaç kere kayyım atarsa atasın, bu belediyeleri her seçimde yeniden daha büyük farkla kaybediyorlar. Halk, iradesine daha güçlü şekilde sahip çıkıyor, kayyım politikalarını tarihin çöplüğüne gömüyor.
KAYYIM, HUKUKUN ASKIYA ALINMASI DEMEKTİR
Anti-demokratik uygulamalarıyla 12 Eylül darbecilerini bile geride bırakan AKP-MHP iktidarının kayyım atamalarıyla 31 Mart’ta kaybettiği belediyelere karşı gasp planları yaptığı ortadadır. Kayyım atamalarını olağan hale getirmeyi, toplumu kayyım rejimine alıştırmayı ve halk iradesini gasp etme planlarına karşı çıkışı önlemeyi hedefliyorlar. Kendi baskıcı iktidarlarını sürdürmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Görüyoruz ki AKP-MHP iktidarının belediyelere yönelik saldırıları şimdi de İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerine yönelik soruşturmalarla devam ediyor. Kayyım rejimi en başta seçmen iradesine darbe demektir. Kayyım rejimi demokrasi ve hukukun askıya alınması demektir. Kayyım rejimi halka değil ihalecilere, rantçılara hizmet demektir. Kayyım rejimi iktidarın yolsuzluk düzeninin devamı demektir. Kayyım rejimi kamu hizmeti değil, sadaka düzeni demektir.
HALKIN İRADESİ TANINMALIDIR
Kayyım rejimi kadınların, gençlerin ve toplumun ezilen kesimlerinin haklarına sahip çıkan değil, her adımda onları kısıtlayan yerel yönetimler demektir. Milletvekilleri türlü hukuksuzluklarla hapse atılırken, belediyelere siyasi operasyonlarla kayyım atanırken seçme seçilme hakkından söz edilemez. Seçme seçilme hakkının tanınmadığı bir durumda da demokrasiden söz edilemez. Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri olarak iktidarın dayattığı kayyım rejimini kabul etmiyoruz. Haklarımızın gasp edilmesine alışmayacağız. Hukuksuz operasyonlara son verilmeli, seçilmiş belediye başkanları derhal görevlerine iade edilmelidir. Kayyım politikaları terk edilmeli, darbe politikalarından vazgeçilmeli ve halkın iradesi tanınmalıdır.
KAYYIMLAR GİDECEK BİZ KALACAĞIZ
Bir kez daha ilan ediyoruz. Demokrasiye, emeğe, barışa darbe anlamına gelen kayyımlara karşı hep birlikte verdiğimiz mücadeleden geri adım atmayacağız. Kazanana kadar direnişimize, mücadelemize devam edeceğiz. İstanbul’un, Türkiye’nin dört bir yanından emek, barış ve demokrasi diyen tüm güçleri ortak mücadeleye davet ediyoruz. Bu yoksulluk ve talan düzeninin sonunu getirene kadar, başta seçtiğimiz belediye başkanlarımız olmak üzere tüm haklarımızı alıncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz. Kayyımlar gidecek, biz kalacağız.