Metabolizmamızın hızını artırmak veya yavaşlatmak istediğimizde bu değişimi kendi başımıza gerçekleştirebileceğimizi düşünebiliriz ama aslında metabolizmamızı doğrudan kontrol etme yeteneğimiz sınırlıdır. Gelin nedenini öğrenelim.
Kaynak: https://www.scientificamerican.com/ar…
Genetik özellikler, yaş, cinsiyet gibi faktörler metabolik hızımızı belirler.
Çoğu insan metabolizması yüksek olan birinin daha fazla yemek yiyebileceğini ve kilo almayacağını düşünür.
Her hücrenin kullandığı enerji miktarı, vücuttaki rolüne bağlıdır.
Metabolizma iğnesini hareket ettirmenin bir yolu, daha fazla kas kütlesi yaparak bazı hücre türlerinin miktarını değiştirmektir.
Spor salonuna gitme zamanı, kilo verme açısından küçük bir fark yaratabilir.
Yiyecekleri sindirme sürecinde harcanan enerji de kalori alımını etkileyebilir.
Bununla birlikte, protein alımını artırmak metabolizmayı sihirli bir çözüm haline getirmez.
Başka bir yaygın inanış, metabolik hızımızın 30’lu veya 40’lı yaşlarımızda azalmaya başladığıdır.
Yapılan araştırmalar, bazal metabolik hızınızın gerçekten emeklilik yaşına yaklaşana kadar azalmaya başlamadığını göstermektedir.
İnsanlar yaşlandıkça, sağlıklı bir metabolizmayı korumak için temel öneriler tutarlı görünüyor, buna ek olarak düzenli egzersiz, sağlıklı bir diyet, yeterli uyku ve stres yönetimi gibi faktörler de oldukça önemli.
‘@genetikmuhendisi’ ismiyle sosyal medyada paylaşımlar yapan Dilara Sarı, sebzelerin sirke ve karbonat ile yıkanması durumunda bakterilerin ölüp ölmediğini inceledi. Dilara Sarı yaptığı deneyde hiç yıkanmamış, bahçeden direkt topraktan alınan rokayı …
Uzun dönem yalnızlığın ruh ve beden sağlığını tehdit ettiğini belirten Prof. Dr. Uludüz, ‘‘Hatta bu durum başlı başına bir hastalık nedenidir diyebiliriz. Bağışıklık sistemimizi de zayıflatır, demans (bunama) riskimizi de artırır’’ dedi…